Biraz mavi, biraz yeşil, çokça huzur işte Kıyıköy.
“Öyle bir yol tutmuşum ki sorma. İnandım sevince vardır dünya”…
Biz de yine sevgiyle başladık yolculuğa ve rotamız Kırklareli’nin sahil kasabası Kıyıköy oldu.
Özellikle İstanbul’da yaşayanlar için Trakya’nın birbirinden güzel noktası çok iyi birer kaçış durağı oluyor. İstanbul’a yakın tatil noktaları içinde Trakya’nın Karadeniz sahilindeki Kıyıköy de bunlardan biri.
Eski bir Rum balıkçı kasabası olan ve Kazan Dere ile Pabuç Dere’nin ortasında kurulmuş olan Kıyıköy, Kırklareli sınırları içinde Vize ilçesine bağlı şirin mi şirin bir sahil kasabasıdır. Yazın plajları ile oldukça kalabalık olan Kıyıköy, tatlı serin bahar havalarının günü birlik kaçamakları için oldukça ideal bir gezi olabilir. Hatta İğneada ile birleştirerek konaklamalı bir hafta sonu muhteşem bile olur.
Kıyıköy’e Nasıl Giderim?
İstanbul’dan Edirne yönüne doğru giderken Çerkezköy ayrımından girip, Saray’ı geçtikten sonra, yaklaşık 2-2,5 saat gibi bir sürede Kıyıköy’e ulaşmanız mümkün. Özel araçla gelme şansınız yoksa Esenler otobüs terminalinden Saray’a giden otobüslere binebilirsiniz. Saray’dan Kıyıköy’e minibüsler kalkıyor.
Tarihi ilkçağa değin uzanan bir balıkçı kasabası olan Kıyıköy, tarihi varlıkları, Istrancaların bağrından kopup gelen akarsularının yeşile bezediği zengin doğası, falezlerin oluşturduğu girintili çıkıntılı kıyıları arasında kalmış koyları ile Karadeniz’in sunduğu lezzetli balıklarıyla çok keyifli anlar vaadediyor.
Kıyıköy’de Neler Yapılır?
Bölgeye bir antik kapıdan geçerek giriliyor. Bu kapıyı iyice inceleyebilir hele tarihe ve kalıntılarına meraklıysanız çeşitli resimler çekebilirsiniz
Köyde sessiz sakin akıp giden zamanın verdiği huzur paha biçilemez. Öyle ki, sahil boyunca yürümek, teknelerin pata pata seslerine, kuşların cıvıltısına, dalgaların sesine hemen kaptırıveriyorsunuz kendinizi. Metropol kalabalığından sonra nasıl da iyi geliyor, hani derler ya tarif edilemez yaşanır.
Burada yaz aylarında Kıyıköy plajlarının tadını çıkarabilir, diğer zamanlarda bol bol doğa ile baş başa kalabilirsiniz.
Kıyıköy’ün denizi berrak ve temiz ama deniz sezonu çok uzun süreli değil, en fazla 45 gün kadar sürüyor. Denizin en iyi olduğu aylar Temmuz ve Ağustos oluyor genelde.
Havaların soğumasıyla birlikte Karadenizin keskin havası kendini hemen göstermeye başlıyor.
Kıyıköy’de Gezilecek Yerler?
Kırklareli’nin bir ilçesi olan Kıyıköy doğa ve tarihin bir arada bulunduğu eşsiz güzellikte yerlerden biridir. İstanbul’un Karadeniz sahilinde yer alan Kıyıköy yeşil doğası, harika deniz manzarası ve sessizliğiyle, doğaseverler için harika zamanlar geçirmeye fırsat sunuyor.
*Kazan Dere ve Pabuç Dere
Kıyıköy’ü iki yönden çevreleyen Kazandere ve Pabuçdere hayvanlar için doğal yaşam ortamı sunuyorlar.
Bölge turizmi için önemli olan bu dereler 1. Derece doğal sit alanı durumundalar. Kazan Deresi Kıyıköy limanının kıyısından, Papuç Deresi ise Belediye Plajı’nın ucundan denize dökülmekte. Bu iki akarsuyun gerisinde, Kıyıköy’e 2-3 kilometre uzaklıkta İstanbul’un su ihtiyacı için önemli olan 2 tane baraj yer alıyor.
Derede balık avcılığı dışında sandal, kano ve deniz bisikleti gezileri yapılıyor.
*Kumsalları
Kıyıköy’de, adı üstünde kıyı köyü olduğu için, falezlenmiş kıyı şeridi içinde kendini gizlemiş pek çok kumsal var. Bunlardan en çok bilineni Selvez Koyu.
*Selvez Koyu
Kıyıköy’den İğneada yönüne doğru yer yer falezlenerek denize inen kıyıların arasında gizlenmiş Selvez Koyu, Kıyıköy’e en yakın olanı. Suyu biraz soğuk olsa da çok temiz.
Selvez Koyu’nun daha ilerisinde kamp ve karavan tutkunlarının tercih ettiği, ormanla çevrili Poliçe Koyu ve Panayır İskelesi Koyu bulunuyor.
*Aya Nikola Manastırı
Kıyıköy’ün en önemli tarihi zenginliği Aya Nikola Manastırı’ymış.
Bölgenin en önemli tarihi zenginliği olan Aya Nikola Manastırı Kıyıköy merkeze 800 metre uzaklıkta olup Papuç Dere kıyısında bulunmaktadır. Manastırın İmparator 6. Jüstinyen döneminde (527-565) tarihlerinde yapıldığı düşünülmektedir. Kayalara oyularak yapılan manastırın zemin katı ayazma ve şapelden oluşurken, üst bölümünde keşiş odaları bulunmaktadır.
*Kıyıköy Kalesi
Kazan Dere ve Papuç Dere arasında bulunan Kıyıköy merkezini çevreleyen bu surlar da İpmarator 6. Jüstinyen döneminde, koruma ve gözetleme kalesi olarak inşa edilmiş. Bu kalenin çok korunaklı olduğu ve burayı işgal etmekte zorlanan Osmanlı’nın, denize su almak için inen birinin kapıyı açık unutması sonucu içeriye girerek Kıyıköy’ü ele geçirdiği rivayet edilmektedir. Günümüzde Kıyıköy merkezine girişi sağlayan iki ana giriş kapısı ve batı duvarları ayakta dururken doğu duvarları ise yıkılmıştır.
*Kıyıköy Mağarası
Kıyıköy merkeze 2 kilometre uzaklıkta bulunan ve Büyük Kurudere olarak bilinen akarsu yatağının yamacında tabanının 25 metre yükseğinde yer almaktadır. Mağaranın sakinleri kırmızı ve kahverengi mağara kelebekleri ile yarasalar. Tabii yarasa görürseniz korkmayın.
Biraz ürkütücü geldi dimi, neyse cesaretli olanlar gelmişken içine girmeyi bir deneyin.
*Kıyıköy Liman Hamamı
Hamamın yapım tarihi bilinmiyor ancak Osmanlı dönemi özellikleri gösterdiği söyleniyor. Tıpkı Aya Nikola Manastırı gibi hamam da büyük yapı kayıplarıyla birlikte kaderine terk edilmiş durumda.
*Aşıklar Tepesi
Kıyıköy’ün en meşhur yeri Aşıklar Tepesi. Tepeye çıkıp çayınızı da yanınıza aldığınızda işte en keyifli anlar. Güneş batana kadar manzaranın tadını çıkarın.
Kıyıköy’de Konaklama?
Doğayla iç içe bir hafta sonu geçirmeye karar verdiyseniz, Kıyıköy de konaklama imkanları daha çok pansiyon şeklinde. Bölgede yaklaşık olarak yirminin üzerinde pansiyon bulunmaktadır. Deniz ve doğa manzarasının bir araya geldiği odanızda sakin bir tatilin keyfini çıkartabilirsiniz.
Otel sayısı oldukça az sayıda. Yaz aylarının yoğun geçmesi ile birlikte bölge halkı da evlerini yoğunlukta kiralamaya başlamışlar.
Kıyıköy’de Ne Yenir?
Bu şirin mi şirin köyün ana geçim kaynağı balıkçılıktır.
Kıyıköy’de Rumlardan kalan balıkçılık geleneği sürüyor. Köyün doğal limanı, balıkçıların sığınağı olmuş. Sahilde irili ufaklı pek çok tekne var. Kimi balıktan geliyor, kimi balığa çıkmaya hazırlanıyor. Bu nedenle balık yemekleri bölgede önemli bir paya sahip, balık lokantalarının sayısı oldukça fazla olan Kıyıköy de, mevsimine göre tekir, kalkan, lüfer, karagöz, midye ve pavurya balık lokantalarında yerini alıyor. Salaş lokantalar da her mevsim farklı bir balık türünün konuk olduğu sofralarda, keyifli bir günü çakırkeyif bir sohbetle tamamlayabilirsiniz.
Bölge de manda yetiştiriciliği yoğun olarak yapıldığı için burasının manda yoğurdu da oldukça meşhur. Bu lezzeti tadınca bir daha başka yoğurt yemek istemeyebilirsiniz. Hatta dönüşte bu özel lezzeti dönüş yolu üzerinde bulunan yoğurtçulardan alarak evinize de taşıyabilir, hatta sevdikleriniz için de satın alabilirsiniz.
Kıyıköy’e giderken yanınıza fotoğraf makinesi almayı da sakın unutmayın, doğanın güzelliğini hatıralara yansıtmak, anı yakalamak oldukça güzel olacaktır.
Sevgiyle ve Ege Fısıltıları ile kalın…
İstanbul’a yakın gezilecek yerler için bir diğer yazıma lütfen tıklayınız.