Olimpos
Olimpos, Antalya’nın batısında Kumluca ilçesine bağlıdır. Tahtalı dağının 10 km kuzeyinde kalan bir Likya yerleşim yeridir. Antalya antik kent kalıntıları bulunan bir vadi ve aynı zamanda tatil yöresidir.
Olimpos, Yunancada değil daha çok eski Anadolu dillerinden gelir. Sümerlerden Yunanlılara geçtiğini ve ” Yüksek dağ ” adını aldığı düşünülüyor. Ve bir şehir efsanesinin de barındırdığı dünyanın en mitolojik hikayesidir.
Yanartaş’ a Nasıl Gidilir
Beydağları sahil milli parkı Çıralı; Yanartaş mola noktasına gidiyoruz. Milli park gişesini geçtikten sonra; tırmanışa başlıyoruz. Yaklaşık 1 km boyunca 160 km yukarı tırmanıyoruz. Burnumuza gaz kokuları gelmeye başlayınca anlıyoruz ki alevlerin olduğu yere yaklaştık. Evet gaz kokusu yanlış duymadınız. Ama bu öyle tüp veya doğal gaz kokusu gibi değil. Biraz daha farklı.
Bu arada gündüz alevleri farketmek zor olduğu için akşam vakti daha farklı; her yerden ışıl ışıl parlayan alevlerin arasından gezinirken buluyorsunuz. Bu alevlerin ışığı aslında o kadar güçlü ki vaktiyle denizciler için doğal bir deniz feneri görevi de görmüş. Gece burada bulunup alevlerin sanatını muhakkak görmek lazım.
Yanartaş’ ın Sırrı
Yanartaş’ ın mitolojik adı Chimera bulunduğu Çıralı mevkisinin ismi de tam buradan geliyor. Çhimera Çıralı Çıra..
Chimera Efsanesi
Gelelim efsaneye.. Bellerophontes bu efsanenin baş kahramı. Bellerophontes’ in eski ismi Hippones. Hippones, Korinthos kral ailesinden Sisyphos’ un torunu ve Ephyra kralı Glaukos’ ın oğludur. Hippones, kardeşi Beleus’ u yanlışlıkla öldürüp elini kana bular. Ve ismi Beleus’u öldüren anlamına gelen Bellerophontes olur. Artık bu lekeyle ömür boyu yaşamak zorunda kalır. Üzerindeki bu lekeden arınmak için terki diyarı Tyrins’ e yerleşir. Kalın surlarıyla meşhur Tyrins şehrinin kralı; Preteus dillere destan güzellikteki genç karısı Antea, güçlü ve yakışıklı Bellerophontes’e aşık olur. Kraliçe Antea’ nın güzel vücudu ve tatlı dili Bellerophontesi ikna edemez.
Bellerophontesi elde edemeyen kraliçe böylesi reddedilmeyi kaldıramaz ve Bellerophontes hakkında hasmane bir iftirada bulunur. Krala gider ve “ El Priotos ya öl yahut Bellerophontesi öldür. Çünkü ırz ve namus düşmanıdır! Beni kirletmek ve kendisine metres yapmak istedi “ der. Kral bu durum karşısında sinirden deliye döner ancak; Bellerophontesi öldürmeye yine de kıyamaz. Bunun yerine Bellorophantesi eline kendi ölüm fermanını vererek Likya kralı olan kayınbabası Lobathese gönderir.
Mektupta da ; Mektubu getiren delikanlıyı bu dünyadan gönder. O karıma, senin kızına tecavüz etmek istedi yazar. Ölüm fermanını okuyan Lobather, Bellerophontesi hemen öldürmek ister. Ancak törenlerle karşıladığı yedirip içirdiği soylu delikanlıyı infaz etmek halkın gözünde kendisini küçük düşürebilirdi. Bu nedenle ona sağ çıkamayacağı bir görev verdi. Yeraltı yaratıklarından Typhoon ile Ekhidna’ nın birleşmesinden doğan Chimera’ yı öldürmek.
Chimera önü aslan, gövdesi keçi ve arkası yılan olan ağzından söndürülemez alevler saçan korkunç bir mahlukatmış. Tarlaları tutuşturur önüne çıkanı yakıp kül edermiş. Etrafa dehşet ve korku saçan Chimera’ nın, Bellerophontesi öldürmesine de kesin gözüyle bakılmış. Chimera’ yı alt edip öldürebilmenin tek yolu da kanatlı at Pegasusla savaşmaktır. Ancak bu asi ata hakim olmak, Tanrıların yardımı olmadan da imkansızdır.
Akıl ve zeka tanrıçası ela gözlü Athena, Bellerophontesi rüyasında görür. Ve ona atı ehlileştirebileceği altın bir gem verir. Athena’ nın verdiği altın gemi kullanarak asi atı kolaylıkla ehlieştiren Bellerophontes, Pegasus’ a binerek göklere yükselir. Uzun bir savaştan sonra nihayetinde Bellerophontes Chimera’ya mızrağıyla öyle bir vurur ki onun öldürmekle kalmaz yerin yedi kat altına gömer. Ancak Chimera’ nın dili yeryüzüne yakın bir yerlerde takılı kalır. İşte o gün bu gündür tam da bu noktada Chimera’ nın dilinden çıkan sönmeyen alevler yeryüzüne çıkmaya devam eder. Bu efsanede o gün bugündür buralarda söylenegelir.
“ Her efsane doğduğu yerde yaşar “ M. Nalçacı