‘’İnsan ruhunun bir parçası hayvan sevgisini tadana kadar uyanmaz.’’ Anatole’nin bu sözünden yola çıkarak geçici olarak hayvan sevgisi kendine aşılayan üniversiteli gençlerimizden bahsedeceğim.

  Üniversite = özgürlük üzerine çökmüş olan bir kavramlardır öğrenciler için, ancak bu özgürlük kavramı sadece yaşam biçimi haline gelmekle kalmamış bazı hayvanlarında yaşamlarını olumlu veya olumsuz etkilemiştir. Bu yazımda üniversiteye başlayınca nedense içinde birden hayvan sevgisi beliren insancıklardan bahsedeceğim. Yeni ortam, yeni arkadaşlar, yeni bir ev, peki neden bir hayvan sahiplen miyim? Düşünceleri ardı arkasına gelen bir evre. Ellerinde kedi ve köpek mamaları ile dolaşan kapısının önüne mama yığan gençlerimiz kalpleriniz çok güzel gerçekten ancak bunun devamlılığını sağladığınız koşulda. Bir iki ay boyunca sokakta bir hayvanı besleyip sonra çekip giderseniz eğer o hayvanlar hazır mama alışıklıkları yüzünden kendilerine yemek bulmakta zorlanır hale geliyorlar bazıları ise hastalanıp hayat denilen çemberden kayboluyorlar.

  Üniversitede devam eden ve takdir edilesi şekilde sahiplendiği hayvana bakan insanlar var ben gerçekten onların temiz kalplerine minnettarım.

  Evet, gel gelelim konumuza üniversite de sokakta bulunun veya birinden alınan kediciği sahiplenme evresine. Bu muhteşem bir hareket ama olacakları henüz göremiyorlar. Kedicik sevgi yumağı haline getirilir herkes ilgi gösterir, insanların sosyal medyalarına renk katar, yemeği vaktinde verilir, kumu zamanı gelince temizlenir. Zaman geçer kedi sessizleşir kendi kendisine oyunlar oynamaya çalışır çünkü evdeki ilgi azalmıştır herkes hayatın zorluklarıyla uğraşmaya başlamıştır. Kafede oturup dedikodu yapmaya fırsat bulan arkadaşlarımız kediciğe yemek vermekte üşenir hale gelmişlerdir. Bak sen bir de hayvan kokuyormuş pardon da sen kumunu temizledin mi? Haftalık bakımını yaptın mı hayvanın? Daha kendine bakamazken kediyi sahiplenip sorumluluk alan sendin bari gereğini yap dimi. Daha yeni başlıyoruz okulların tatil zamanları gelir bazı aileler hayvan kabul etmeyebilirler evlerine. Kediye ne olacak biliyor musunuz ya sokak ya da yeni bir yuva.

  Hayvan psikolojisi kavramından yoksun arkadaşlarımızın sonucu düşünmeden kalkıştıkları sevgi ponçikliğinin en lanet evresi. Hırçın, sokakta yaşayamaz bir hale gelecek olan kedi neden bunları yaşamak zorunda bırakılsın ki? Lütfen artık iyi bireyler olarak ileri görüşlülüğünüz ile mantıklı kararlar çerçevesinde hayvan sahiplenin. Atından kalkamayacağınız yükü sırtlamayın.