Çanakkale’nin üzüm bağları, şarapları, minik koyları ile, şirin mi şirin adası Bozcaada’dayız.
“Tanrı, insanların uzun ömürlü olmaları için Bozcaada’yı yaratmış”
demiş Heredot; ne diyeyim o muhteşem gün batımını görünce Heredot’a hak vermemek ne mümkün.
Bozcaada; Ege Denizi’nin kuzeyinde, Çanakkale Boğazı’nın girişinde yer alır ve Türkiye’nin en büyük üçüncü adası olarak Çanakkale’ye bağlıdır.
Konumu itibariyle değişik bir iklime sahiptir. Yılın her mevsimi gelebileceğiniz adada kuzey rüzgarları oldukça hissedilir. Aslında Ege Denizi’nde yer alıyor olmasına rağmen Akdeniz iklimi hakimdir. Kendine has iklimi ile Bozcaada’da özellikle deniz tatili için Haziran – Ağustos aralığı idealdir.
Sakinlik olsun şöyle kekik kokan sokaklarının tadını doyasıya çıkarayım derseniz eğer tıpkı benim gibi Mayıs ve Eylül işte o vakitlerdir, yaz aylarının o kalabalık hali küçük adanın tadını biraz kaçırıyor bana göre…
Bozcaada’ya Ulaşım
Çanakkale‘ye 60 km uzaklıktaki Bozcaada’ya ister kendi aracınızla, ister otobüsle gelin, Geyikli İskelesi‘nden kalkan arabalı feribotlara binmeniz gerekiyor. Geyikli’den Bozcaada yolculuğu yaklaşık 30-35 dakika sürüyor.
Bu hattaki seferler Gestaş tarafından işletiliyor. Yaz sezonunda iki feribot karşılıklı çalışıyor. Yazın 45 dakikada bir yapılan seferler, kışın günde üçe kadar inebiliyor. Buradaki en önemli konu ise online bilet almak. Eğer biletinizi önceden internetten almaz, nasılsa iskeleden alırım derseniz özellikle sezonda oluşan o uzun kuyruklara hazırlıklı olun.
Bozcaada’da Neler Yapabiliriz
Özellikle İstanbul’a yakınlığı sebebiyle tercih edebileceğiniz, henüz tatil planı yapamadıysanız, yaz sona ermeden, hafta sonu kaçamakları için bile şansınız varken ve bu sıcak havalarda denize, tatile merhaba demek için Bozcaada’yı düşünebilirsiniz.
İstanbul’dan buralara bir selam getirip ve giderken de güzel havasını beraberinizde götürmek vaktidir şimdi.
Peki geldik bu şirin adaya neler yapabiliriz derseniz şimdi hep birlikte biraz gezintiye çıkalım.
✔️Feribottan iner inmez sizi karşılayan tarihi Kale’yi gezebilirsiniz. Kaleyi ziyaret etmek istiyorsanız, kale haftanın her günü 08:30 ila 19:30 saatleri arasında ziyaretçilere açık bulunuyor. Kalenin iç kısmında birçok tarihi kalıntı sergilenmekte. Kalenin surlarından baktığınızda deniz manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz. Kale içerisinde Osmanlılar döneminden kalma iki adet cami de bulunuyor. Tarihi yapılara meraklı iseniz, kalenin içinde bulunan tarihi amforalar (antik testiler) ilginizi çekebilir.
✔️Bozcaada; yürüyerek gezebileceğiniz, şirin sokaklarının, özellikle Rum Mahallesin de ki evlerin fotoğraflarını çekebileceğiniz bir güzellikte. Evlerin pencerelerinden sarkan rengarenk çiçekler renkli sohbetlerin habercisi gibi sanki, kapı eşiklerinde oturmuş teyzelere selam vermek, sokakların birinden diğerine geçerken sizi o eskilerin samimi yaşanmışlıklarına götürüyor. Arnavut kaldırımlı sokaklarda gezerken adeta huzur buluyorsunuz.
Rum evlerinin önünde fotoğraf çektirirken hayran kalıp ‘ahh çok param olsa kesinlikle bu evi, yok yok şu evi, hayır ileride ki evi alırdım’ diye iç geçirip duruyorsunuz.
✔️Madem ki adadayız, yani dört tarafı denizlerle kaplı bir kara parçasındayız elbette ilk olarak yapılacaklar listesinin başında deniz ve güneş keyfi var…
*İlk durak da, Bozcaada’nın en önemli ve en büyük plajı Ayazma olabilir. Burasının ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz tesisi var, hem de istediğiniz zaman dolmuşla dönebileceğiniz merkezi bir konumda. Şezlongları ve şemsiyeleri kiralamada saat sınırı yok, kalabalık olmasına rağmen herkes kendi halinde dolayısıyla huzursuz olabileceğiniz bir ortamı da yok.
*Eğer ben daha sakin bir plajda güneşlenmek ve denize girmek istiyorum derseniz, o zaman Habbele Plajı tercihiniz olabilir. Habbele’ye varmak için Ayazma’ya gelmeden yolun başında inip 200 metre yürümeniz gerekiyor. Yalnız burada herhangi bir tesis yok, altın gibi bir kuma ve taşlık alanlara sahip olan bu plajda sakince güneşlenebilir, bol bol kitap okuyabilir ve denizde açılabilirsiniz.
*Son olarak, Akvaryum koyu da seçenekleriniz arasında olabilir, yalnız buraya sadece belli saatlerde dolmuş kalkıyor, özel aracınız varsa sıkıntı yok tabi. Bozcaada Akvaryum Koyu, adı üstünde balıklarla yüzme fırsatı sunan akvaryum berraklığında bir koy, bu güzelliği de mutlaka görmelisiniz.
Söylemeden geçmeyelim, bilenler duyanlar mutlaka vardır, adanın denizi evet buz gibi ama insana yeniden doğmuş, şöyle bir hafiflemiş hissettiriyor. Denizinin soğuk olmasından dolayı denizin tadını çıkartmak isteyenler için Ağustos-Eylül ideal zamanlar.
✔️Bozcaada yapılacaklar listesinin vaz geçilmezi, günbatımının eşsiz güzellikte izlenebileceği yerlerden adanın güney ucunda bulunan Polente Feneri’ne gitmek.
Çok gecikmeden gitmenizde fayda var çünkü gün batımı yaklaştıkça araç kuyrukları oluşuyor, manzaraya karşı oturabileceğiniz yer bulmakta zorlanabilirsiniz.
Eğer şahsi aracınız var ise, merkezden Polente Feneri’ne 25 dakikada ulaşabiliyorsunuz. Eğer aracınız yoksa akşam üzeri saat 18:00 gibi ada merkezinden kalkan minibüsler de var.
Günbatımıda, yanınıza alacağınız şarap ve adanın meşhur sakızlı kurabiyesi de manzaranıza eşlik ettiğinde değmeyin keyfinize. Yavaştan kalabalıklaşan Polente Feneri’n de yerinizi almış, şarabınızı gün batımına karşı yudumlamaya başladıktan sonra, ortamın o huzurlu haline bırakın kendinizi. Yavaştan esen rüzgarın sesi ile denizin sesi birleşmiş, hava da artık yavaş yavaş yerini alaca karanlığa bırakmaya başlamışken unutamayacağınız bir ana tanıklık etmenin keyfi ile bol bol fotoğraf çekip anı ölümsüzleştire bilirsiniz.
✔️Buraya kadar gelmişken şarapların nasıl yapıldığı hakkında bilgi almak ve üzüm bağlarını görmek isterseniz, şarap üreticilerinin ada merkezin de şarap satış ofisleri bulunuyor. Buralarda ki ofislerden şarap turları hakkında bilgi alabilirsiniz.
Bu turlar ile üzüm bağlarını yerinde keşfetme, tadına bakma, şarap fabrikalarında şarap yapımı hakkında detaylı bilgileri edinme ve şarap mahzenlerini görme fırsatı elde edebilirsiniz. Eğer bu konulara meraklıysanız, genellikle yaz aylarında ve festival zamanlarında daha fazla tur yapılıyor, adaya geleceğiniz tarihleri buna göre ayarlayabilirsiniz.
✔️ Tarihi müzelere meraklı iseniz diğer ziyaret edilecek yerlerden birisi de adada ki müze. Müze her yıl Mayıs ile Ekim ayları arasında haftanın her günü sabah 10’dan akşam 8’e kadar açık. Bozcada’nın geçmiş tarihteki öneminin anlaşılması açısından önemli bir noktada olan müzede birçok tarihi fotoğrafları, ada ile bütünleşmiş tarihi eserleri, adada eski tarihlerde kullanılmış eşyaları ve tarihteki birçok savaştan kalan kalıntıların sergilendiği müzeyi gezebilirsiniz.
Bozcaada’da Konaklama
Bozcaada da konaklama için öyle 5 yıldızlı oteller gibi beklentiniz olmasın. Bağ evleri, butik oteller, pansiyonlar adanın dokusuna uygun olarak ön planda. Konaklama açısından en fazla otel adanın merkezin de bulunuyor. Neredeyse adanın tüm ara sokaklarında yer alan, hepsinde de farklı konseptlerle hizmet alabileceğiniz ve bütçenize uygun, butik tarzı oteller ve pansiyonlar mevcut. Adahan Otel, Bozcaada Albatros Otel, Teos Otel Bozcaada, Adabahçe Pansiyon, Amaranda Ada Evi bunlardan bazıları.
Değişik bir deneyim olsun bağ evinde konaklamak isterseniz şahsi aracınız olsa iyi olur, merkeze uzak olan bağ evlerinde, adanın ev yapımı şaraplarını tatmak, efsane reçelleri ile serpme kahvaltı deneyimini yaşamak bir ayrıcalıkmış, öyle diyorlar. Poyraz Bağ Evleri, Şen Bağ Evi, Güleda Bağ Evi, Asma Bağ Evleri bütçenize göre tercih edebileceklerinizden bazıları.
*Bozcaada kamp severlere de olanak sunuyor. Bozcaada’nın güney kesiminde kalan ve Ayazma plajına kısa mesafede ki Ada Camping kamp alanı, ister karavan ile isterseniz çadır ile konaklama yapacağınız bir bölge.
Çam ağaçlarıyla kaplı kamp alanında ücretsiz araç otoparkı da mevcut. Nisan-Kasım ayları arasında açık olan kamp alanında, birçok yerde telefon şarj alanları, wireless, wc, duş gibi kişisel ihtiyaçlarınızı karşılayacak alanlar da mevcut. Ayrıca, kamp alanında olup çadırda kalmak istemeyenler için üç kişilik ve iki kişilik bungalovlarda bulunuyor.
Bozcaada’da Yeme-İçme
Damla sakızlı ve bademli kurabiyeler, ada ile özdeşleşmiş bir tat adeta. Bu kurabiyeler hem çayınızın yanında size eşlik ediyor hem de giderken götürmeniz için iyi bir tercih oluyor. Ada da bu güzel tatlar için de uğramanız gereken tek bir yer var, ‘Çiçek Fırın’. Fırından çıkan taze miss gibi kurabiye kokusu tüm yolları bir şekilde oraya çıkarıyor, kendinizi her gün oraya gidip fırından yeni çıkan ne varsa alırken buluyorsunuz, anında çay bahçesine uğrayıp demli bir çayın yanında tadına varıyorsunuz bu muhteşem lezzetlerin.
Sabah kahvaltısında ise adaya özgü reçelleri, zeytinleri ve kahvaltılıkları ile güne keyifli başlamak tamamen sizin damak zevkinize ve tercihinize kalmış.
Bozcaada’da gün içinde hemen hemen tüm restoranlarda lezzetli bol çeşitli zeytinyağlı yemekleri tadabilirsiniz. Ve adanın o deniz kokulu muhteşem akşamlarına geldi sıra, ara sokaklarıyla birlikte Bozcaada sahili bir anda keyifli muhabbetlere eşlik eden meyhane akşamlarına dönüşüveriyor. Böyle güzel bir adaya gelmişken sipariş edin mezelerinizi, zeytinyağlılarınızı ister şarap ister rakı eşliğinde bakın keyfinize.
Nevreste Bozcaada, Cabalı Bozcaada, Mavi Beyaz Bozcaada, Hikotakis Bozcaada bin bir çeşit Ege lezzetlerini bulacağınız adreslerden sadece bir kaçı…
Gecenin sonunda damla sakızlı türk kahvesini tatma keyfini de kaçırmayın derim.
Rengarenk, kekik kokulu sokakları, Polente’de gün batımı, tabii ki muhteşem şarapları ile Bozcaada sizleri bekliyor..
Bir sonraki keyifli tatil durağında buluşmak üzere sağlıkla ve Ege Fısıltıları ile kalın, sevgiler…
Diğer bir ada tatili için Gökçeada yazıma lütfen tıklayınız..