Dört mevsimin ayrı güzellikte yaşandığı, Bolu’nun inci taneleri Abant, Gölcük, Yedigöller.
Bolca oksijen depolayıp, mutluluk dolu bir hafta sonu mu geçirmek istiyorsunuz? O zaman doğru adrestesiniz.
Yemyeşil bir doğa içinde huzur bulmak isteyenler için ilkbahar ve yaz ayları, doğanın turuncu ve kırmızı tonlarına karışmak isteyenler için sonbaharın ideal gezi rotalarından olan Abant, tam da mevsimine girmişken kışın bembeyaz karlı haliyle tam bir doğa harikası. Hele bir de güneş ışığının erittiği karların çam ağaçlarının dallarından süzülmesini izlemek ayrı bir görsel şölen..
İşte böyle bir güzelliğe tanıklık etmek isteyenler kışın kendini Abant’ta bulabilir.
Sömestre dönemi özellikle çocuklu ailelerin tatil için çokça tercih ettiği bir yer Abant.
Abant’a Ulaşım:
İstanbul ve Ankara’nın ortasında yer alan Abant, Ankara’ya 225 km, İstanbul’a ise 260 km’dir
İstanbul’dan geliyorsanız; Otoyol üzerinden Kaynaşlı ayrımından çıkarak, Bolu Dağı çıkışında Abant yoluna saptığınızda tabelaları takip ederek 3,5 saat gibi bir sürede Abant Gölü Milli Parkı’na kadar gelebilirsiniz.
Ankara’dan gelenler için ise; en kısa yol İstanbul Otoyolu’nu takip ederek Bolu Dağı geçişine kadar gelip, buradan da yine Abant tabelalarını takip ederek 2,5 saatte Abant Gölü Milli Parkı’na kadar ulaşabilirler.
Ayrıca Bolu’ya hemen hemen tüm şehirlerden düzenli otobüs seferleri de bulunmakta. Bolu’dan da Abant’a minibüs veya taksiyle ulaşabiliyorsunuz.
Abant’ta Neler Yapabilir, Nereleri Gezebiliriz
Sinekli Yaylası
Eğer trekking tutkunuysanız Sinekli Yaylası bunun için çok ideal.
1445 rakımda ki yaylada fotoğraf çekmek muhteşem doğaya tanıklık ederek sakin zamanlar geçirmek paha biçilemez. Ayrıca kamp severler için kamp alanları bulunuyor. Mayıs ayı itibari ile yaylanın sakinleri gelmeye başlayınca buralar daha da hareketleniyormuş, ayrıca Temmuz aylarında yayla da şenlikler de yapılıyormuş.
Örencik Yaylası
Abant yamaç paraşütü sporuyla da adını duyurmaya başlamış. Örencik Yaylası bu spor için uygun doğaya sahip, amatör ve uzman atlayışları için uygun olan bu bölgede pek çok üniversitenin spor faaliyetlerini yürüten kulüpleri etkinlikler düzenliyor, kamplar yapıyor ve atlayışlar organize ediyorlar.
Bu sporlara meraklıysanız, özellikle yaz ve bahar aylarında büyük şehirlerden sırf yamaç paraşütü yapmak için turlar düzenleniyormuş.
Abant Gölü ve Tabiat Parkı
Bolu’nun Mudurnu ilçesine yakın olan Abant, aslında simgesi haline gelen gölü nedeniyle de Abant Gölü olarak da anılıyor.
Abant Gölü, Abant Dağları üzerinde oluşan doğal bir göl.
Abant Gölü’nün çevresi çam, kayın, meşe ve köknar ağaçlarıyla oldukça zengin endemik bir bitki örtüsüne sahip. Ayrıca yöreye özgü, dünyada başka bir yerde kaydı olmayan hayvan türleri ile bir çok yabani hayvan ve kızıl geyikler için uygun bir yaşam alanına sahip. Doğal Tabiat Parkı olarak 1988 yılından beri Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından korunuyor.
Sakin ve doğa ile baş başa tatil yapmak isteyeceklerin ilk uğrak yerlerinden biridir Abant Gölü.
Göl üzerinde sandalla gezmek, çevresinde yürüyüş yapmak ve bisiklete binmek, tabiat parkı boyunca kamp alanların da kamp yapmak tatilinize unutulmaz hatıralar katabilir..
Göl kenarında balık da tutulabiliyor.
Ancak kış günlerinde göl başka bir güzelliğe bürünüyor.
Gölün o donmuş, kar beyazın o huzur veren sessizliği ile ağaçların
beyaza bürünmüş halini anlatmaya kelimeler yetmez.
Gölün çevresini muhteşem manzara eşliğinde karlara bata çıka yürümek pek bi zor olsa da temiz havanın verdiği o dinginlik hissi inanın harika. Göl üzerinde yürümek için yapılmış bir tahta köprü var, burada gölün üzerinde yürüyor olmak ziyaretçiler için büyük keyif.
Bol bol fotoğraf çekip, manzaraları yanınızda da götürebiliyorsunuz.
Arkanızda bembeyaz karla kaplı göl, karşınızda parlayan güneş işte böylesi güzellikte hiç bırakmak istemeyeceğiniz bir atmosfere sahip Abant Gölü.
Abant Köy Pazarı
Buralara gelmişken Abant Gölü’nün girişinde yer alan Abant Köy Pazarını gezmeden dönmeyin.
Burası yöre insanının hazırladığı el emeği renkli süs kabakları, ahşap objeler, oyalı yemeniler gibi hediyelik ürünler ile kokulu tarhana, erişte, kuru fasulye, yağlı peynir, tereyağı, çam balı ve şifalı otlar gibi
yöresel gıdaları bulabileceğiniz büyük bir alan, bu yöresel pazardan organik köy ürünleri satın alabilirsiniz.
Abant’ta Konaklama
Abant, İstanbul ile Ankara’ya olan yakınlığından dolayı, ulaşımı da oldukça kolay bir yer olduğundan özellikle hafta sonları çok kalabalık oluyor. Günübirlik gelinebilecek bir yer olmasının yanısıra gelmişken en azından bir gece konaklamak güzelliklerin tadını çıkarabilmek için alternatifiniz olabilir. Özellikle hafta sonunu burada geçirmek isteyenlerin sıkıntı yaşamamak için rezervasyon yaptırması şart.
Abant’ta oteller ya tabiat parkına çıkan yolun üzerinde, ya da gölün kıyısında bulunuyor.
Mükemmel manzaraya sahip olan gölün çevresinde ki otellerde doğa aktivitelerine katılmanın yanı sıra hamam, sauna, SPA gibi sağlıklı yaşam tesislerinden de yararlanabiliyorsunuz.
Abant Yolu üzerindeki oteller butik ve pansiyon tarzı tesislerden oluşuyor. Göl kenarındaki otellere nazaran daha uygun fiyatlı olan bu tesisler de sıcak ortamlarıyla gayet güzel.
5★ Büyük Abant Hotel, Abant Köşk Oteli,Abant Aden Boutique Hotel & Spa, Abant Bahçeli Köşk konaklayabileceğiniz seçeneklerden bazıları.
Abant’ta Ne Yenir?
Abant’ta güne güzel bir serpme köy kahvaltısı ile başlayabilirsiniz.
Abant’ta alabalık yetiştiren çiftlikler var. Yöreye özgü alabalığı gelmişken tatmak lazım.
Bunların dışında; bıldırcın ızgara, kaşarlı domates çorbası, ovmaç çorbası, bakla çorbası, mengen kuzu güveç, mengen pilavı, kaşarlı alabalık, kara kabak tatlısı, Abant’a özgü mutlaka tatmanız gereken lezzetlerden, Abant Alabalık Restaurant, Abant Çamlık Restaurant, Abant Kasaba Restaurant, Göl Restaurant, Yeşil Ev Restaurant bu lezzetleri tadabileceğiniz yerlerden bazıları.
Abant Gölü’ne gelen tatilcilerin en büyük keyfi, hava nasıl olursa olsun genellikle açık havada mangal başında sucuk, köfte yemek, emin olun bunun tadı bir başka oluyor.
Gölcük Gölü ve Tabiat Parkı
Abant’a oldukça yakın bir diğer adı Cennet Göl olan yer gerçekten cennetten bir köşe gibi.
Abant’tan Gölcük’e gitmek için Bolu şehir merkezi konumundan hareketle, tabelaları takip ederek yaklaşık bir saat gibi bir sürede Gölcük’tesiniz.
Abant Gölü’ne göre daha küçük.
Gölcük Tabiat Parkı’da görülmesi gereken doğa harikası bir yer.
Gölcük Tabiat Parkı içinde konaklama imkanı olmayan tamamen doğal ve korunaklı bir alan olarak günübirlik gezilebilecek bir yer.
Gölcük Tabiat Parkı’nda bulunan tek yapı Devlet Konuk Evi, Orman Bakanlığı’na bağlı evde devlet ile ilişkisi olmayan kişiler konaklayamıyor, burası bir nevi özel misafirhane.
Parka giriş ücretli ve aracınızı parkın dışına bırakmanız isteniyor. Abant Gölü gibi araçla gezinti yapma şansınız yok. Yani buranın en büyük keyfi, sağ tarafta uzun ağaçlar, sol tarafta göl manzarası eşliğinde doğa da doya doya yürüyüş yapmak. Eğer hava karlı değilse burada bisiklet ile gölün etrafını dolaşabilirsiniz.
Bölgede konaklamak isterseniz Gölcük yolunda oteller, pansiyonlar mevcut.
Gölcük Gölü’nün çevresinde de bungalov tarzında Gölcük Kır Evleri bulunuyor. Gölcük Tabiat Parkı’nda çadır kampına izin verilmiyor.
Yedigöller
Heyelanın oluşturduğu 7 adet gölüyle Yedigöller Tabiat Parkı’nı oluşturan bu muhteşem güzellik çok değerli.
Yedigöller sonbahar mevsiminde çok güzel. Kışın kar bembeyaz güzelliği ile her yeri kapladığında ise ayrı bir güzel.
Bolu Yedigöller arası 43 kilometre, yaklaşık 1 saat 15 dakika mesafede. İzzet Baysal Caddesi yönünden Yedigöller yoluna bağlanabiliyorsunuz, fakat kışın Yedigöller’e kar yağdığında bu yol kapalı olabiliyor, ulaşım için en iyi alternatif, Yeniçağa-Devrek yolundan ulaşım.
Sonbaharda dökülen sarı kırmızı yapraklar, yazın serinleten güzelliği, kışın o bembeyaz bir örtüyle kaplı hali çok değişik manzaralara tanıklık etmenizi sağlıyor. Bolu Yedigöller, tam bir doğa cenneti ve mevsim geçişlerini en güzel fotoğraf karelerine yansıtabileceğiniz milli parklardan.
Yedigöller’de konaklama için çadır kampları veya bungalov evleri mevcut. “Kapankaya Manzara Seyir Yeri”ne çıkarak göllerin ve doğanın eşsiz güzelliklerini görmeyi unutmayın.
Kentin gürültüsünden bunalmış olduğunuzu hissettiğinizde, doğayla bütünleşip ruhunuzu beslemek istediğinizde, buralara gelerek ortamın büyüsüne bırakın kendinizi ve anın tadını çıkarmaya bakın…
Sevgiyle ve Ege Fısıltıları ile kalın..