Ulaşımı biz arabayla gerçekleştirdik. Geyikli iskelesinden belirli saatlerde feribot (arabalı vapur) seferleri düzenleniyor. Bu şekilde adaya gittik bizde…
Pek çok otel bulunmakta Bozcaada’da. İnternetten daha önce görüp rezervasyon yaptırdığımız TaşAda Special Class otelde konakladık. Kahvaltılarında her şey çok lezzetliydi. El yapımı incir ve portakal reçelleri, pişileri adada yetişen zeytinler..
Eşyalarımızı odaya bırakıp direk adayı keşfe çıktık. Renkli duvarları, Rum evleriyle adeta sizi keşfetmeye davet ediyordu ada. Her sokakta fotoğraf çekilmek isteyeceksiniz kesinlikle.
Ada sokaklarına mis gibi kurabiye kokuları aldığınızda anlayın ki Veli Dede Fırın’ına yakınsınız. Damla sakızlı kurabiyelerinden mutlaka denemelisiniz.
Güneşin batma saatlerine yakın Yel Değirmenlerine mutlaka gitmelisiniz. Kenarları lavantalarla süslü bu yolda yürürken Bozcaada kalesini, denizini seyrettirecek sizlere.
Ertesi gün olduğunda adanın meşhur koylarını keşfe çıktık. Tabi ki de en popüler olanı Akvaryum Koyu. Tertemiz denizi, berrak suyuyla Bozcaada’nın en popüler koylarından biridir. Yüzerken denizin dibini ve pek çok balık türünü görebildiğiniz akvaryumda yüzüyormuş hissi yaşatan bir koy burası. Suyu buz gibi, soğuk su severlerin tercih edebileceği bir koy. Herhangi işletme tesisi bulunmuyor şemsiye, sandalye ve yiyeceğinizi götürmeniz gerekiyor. Ulaşım ancak kendi aracınızla yapabilirsiniz toplu taşıma bulunmuyor. Kamp yapmak, karavanda kalmak, çadır kurmak için ideal bir yer.
Diğer gittiğimiz koyda Sulubahçe Koyu. Akvaryum koyuna göre daha kumluk olan bu koy daha çok çocuklu ailelerin tercih ettiği bir yer.
Akşam güneşini meşhur Polente tepelerinde batırdık. Yanınıza sandalyenizi yiyeceklerinizi alıp güneşin batışını seyretmek bütün yorgunluğunuzu alıp götürecek.
Dönüş yolunda kadın kooperatiflerinden reçeller almalısınız mutlaka. İncir reçeli favoriniz olacaktır eminim.
Huzurla, lezzetle, keşiflerle dolu bu yolculuktan şimdilik bu kadar. Bir sonraki yolculuğumuzda görüşünceye dek hoşçakalın Ege Fısıltıları ile kalın.