Kısa Hikayeler…

Günebakan güneşe tapan, “aşkından kavrulup kara dumana kaçan” denmiş. Bunun sebebi ise günebakanın mitolojik hikayesi… Aslında ayçiçeği ya da günebakan olarak bildiğimiz bu güzel, Apollon’ a aşık Pers prensesi Clytie’ den başkası değil. Müziğin, şiirin, sanatın ve güneşin tanrısı Apollon ve altın rengi saçları, deniz mavisi gözleri ile Clytie bu hikayenin kahramanları…

Aşkına karşılık bulamayan Clytie, Apollon’ un peşinde yemeden içmeden dağ tepe gezerek sevdiğinin gökyüzünde kendisini göstermesini bekler. Ama hiçbir şekilde Apollon ona karşılık vermez, üstelik gidip bir de Clytie’ nin kız kardeşi Leucothoe’ ye aşık olur. Clytie aşkından bitkin düşer. Artık güneşe bakarken başı dönmeye, gözleri kararmaya başlar güneşin kavurucu ışıklarından ve sonunda dayanamayıp aşkından ölür. Apollon, Clytie’ nin cansız bedenini görünce çok üzülür ve göklerin tanrısı Zeus’ a bir şeyler yapması için yalvarır. Zeus da Clytie’ yi sarı saçlı bir çiçeğe dönüştürür. Artık Clytie, günebakan suretinde Apollon’ u sonsuza dek takip edecek, aşkını yaşatmaya devam edecektir…

Ve bir çiçeğin ne kadar güzel olduğunu şimdi buradan anladım. Altın sarısı rengiyle her zaman beni cezbederken yüreğim şimdi daha bi çok sevecek ayçiçeğini…

Sezen